- sikildi
- copulated
Old Turkish to English. 2010.
Old Turkish to English. 2010.
dargınlık — is., ğı Dargın olma durumu Bu dargınlığa onun da canı sıkıldı. M. C. Kuntay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkılmak — nsz 1) Sıkma işi yapılmak Çamaşırlar sıkıldı. 2) den Can sıkıntısı duymak Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı. H. Taner 3) Utanıp çekinmek O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatsız — sf. 1) Tadı iyi olmayan, lezzetsiz 2) Tadı olmayan, sası 3) zf. Hoşa gitmeyen bir biçimde Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür. A. Ş. Hisar 4) mec. Hoşa gitmeyen, can sıkan O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı … Çağatay Osmanlı Sözlük